English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

Osmanlı Mimarisi ve Mimar Sinan

OSMANLI MİMARİSİ

3 bölüme ayrılır
Erken dönem (1299-1453), klasik dönem (1453-1703), geç dönem (1703-1923)

ÖZELLİKLERİ

Mimarlık alanında yükselen Osmanlı sanatı İslam sanatı üzerine kurulmuştur. Ancak Osmanlı mimarisinde ortaçağ İslam sanatının kalıpları yoğrulmuş ve İslam geleneğinin ötesinde daha farklı denemelerde bulunulmuştur. Osmanlı mimarisinin temel birimi, kubbeli kare-küptür. Kubbeli kare-küp, şüphesiz Osmanlı mimarisine özgü bir yapı kalıbı değildir. Bursa Ulu Cami Osmanlı mimarisinde bir dönüm noktasıdır. Bu yapıda tüm mekân birimleri kare-küp şeklinde ifade edilerek, modüler tasarım yolunda ilk kayda değer adım atılmıştır. Arkaik döneme geçiş Fatih cami ile başlar. Osmanlı mimarisini en üst seviyeye taşıyanlar merkezi kubbeli camilerdir. İlk merkezi kubbe örneği Karahanlılardaki Hazar degaron camidir. Ve yüzyıllar sonra bu tip plan şeması Osmanlı döneminde üst seviyeye çıkmıştır. Manisa ulu cami, merkezi kubbeye geçişte önemli bir yapıdır. Edirne üç şerefeli cami, merkezi kubbe anlayışına tam anlamıyla geçildiği yapıdır.

Klasik devirde külliyelerin merkezinde, merkezi kubbeli camiler etrafında ise, diğer birimler yer alacak şekilde inşa edilmiştir. Sinan’ın Ayasofya’ya en çok benzeyen yapısı, Taphane kılıç Ali paşa camidir. Ayasofya cami merkezi kubbelidir. Aynı zamanda bazilikaldir. Fatih cami, Fatih Sultan Mehmed döneminde yapılan ilk camidir. Bayezid cami, şehzade cami, Üsküdar mihrimah cami, Süleymaniye cami, iznik hacı özbek cami, bursa ulu cami, Rüstempaşa cami (çinileriyle ünlü), edirne kapı mihrimah cami, azapkapı sokullu cami, selimiye cami; bunlar hep merkezi kubbelidir.

MİMAR SİNAN

Sinaneddin Yusuf; Kayseri'nin Ağırnas köyünde Türk Ermeni veya Rum olarak doğdu. 1511'de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul'a gelmiş yeniçeri ocağı’na alınmıştır. Yeniçeri Ocağı'nda Hasekilik rütbesi verildi. 49 yaşında ise Baş mimarlık görevine atanır. Baş mimarlığı 49 yıl yaptı. Mimar Sinan’ın, Mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar: Halep’te Husreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesidir. Halep’teki Hüsreviye Külliyesinde, tek kubbeli cami tarzı ile, yan mekânlı cami tarzı birleştirilerek Osmanlı mimarlarının İznik ve Bursa’daki eserlerine uyulmuştur. Mimar Sinan’ın eserlerinin hepsi merkezi kubbelidir. Bunları ayaklara bakarak ayırt ederiz. (8 destekli, 4 destekli...) Üç şerefeli cami ile merkezi kubbe anlayışına geçilmiştir.

İSTANBUL FATİH CAMİ

1462-1470. Fatih Külliyesi 16 medrese, darüşşifa, cami, tabhane, kütüphane ve hamamdan oluşur. Fatih Sultan Mehmed yaptırmıştır. Atik Sinan yapmıştır. 7 tepeden birisi üzerindedir. Cami 1766 depreminden sonra 1771’de bugünkü halini almıştır. İlk inşasından bugün sadece şadırvan avlusunun üç duvarı, şadırvan, taç kapı, mihrap, 1. şerefeye kadar minareler, çevre duvarının bir kısmı kalmıştır. Caminin ilk yapımında cami alanını genişletmek için duvarlar ve iki ayak üzerine bir kubbe oturtulmuş ve bunun da önüne bir yarım kubbe ilave edilmiştir. Böylelikle 26 metre çapındaki kubbe 100 yıl boyunca en büyük kubbe niteliğini korumuştur. Caminin 2. defa yapılışında merkezi kubbe 4 fil ayağına oturur ve bunu 4 yarım kubbe çevreler. Yarım kubbelerin etrafında çeyrek kubbeler ve köşelerde küçük kubbeler yer alır. Haremin kuzeyinde revaklarla çevrili şadırvanlı bir avlu bulunur. Süslemeler 2. yapım dönemine aittir. 2. yapım 3. Mustafa tarafından, Mehmet Tahir ağaya yaptırılmıştır. Şehzade cami ile benzerlik gösterir. Mihrap orijinal ve mermerdendir. 2 planı vardır. Kubbeyi 4 bağımsız ayak taşır. Yarım kubbeler merkezi kubbeye destek vermiştir. Simetri göze çarpmaktadır. 2 minaresi 2’şer şerefeli, kesme taşlı ve yivlidir. Ağırlık kuleleri mevcuttur.







İSTANBUL  II. BAYEZİD CAMİ

1505. Fatih Caminin 18. yy.da meydana gelen depremle büyük ölçüde hasar görmesi nedeniyle 1767-70 yılları arasında neredeyse yeniden inşa edilmesinden dolayı, bu cami İstanbul’un “En Eski Sultan Camisi” olarak kabul edilir. Yapımına II. Bayezid tarafından 1500’de başlanmış, 1505’de tamamlanmıştır. Diğer külliyelerden farklı olarak külliyeyi oluşturan yapılar Bayezid meydanında dağınık şekilde düzenlenmiştir. Mimarın kim olduğuna dair üç isim ileri sürülür (Mimar Kemaleddin, Mimar Hayreddin, Yakup Şah). Külliye içinde cami, sıbyan mektebi, türbe, medrese, hamam, arasta, taphane vardır. Cami külliyenin merkezindedir. Ön tarafta revaklı avlu 3 girişlidir. Yapıda piramidal yükseliş görülüyor. 2 minaresi vardır. Taş kapı mukarnas kavsaralı ve mermerdendir. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. İç kısımda kalem işi süslemeler, renkli cam işçiliği görülür. Yapıda mermerden şadırvan bulunuyor. Mihrap ve minber orijinal ve mermerdir. Yapı erken Osmanlı yapılarından olan zaviyeli- Ters T planlı yapıtlara benzerlik gösterir.





SİNAN’IN ESERLERİ

HASEKİ HÜRREM SULTAN KÜLLİYESİ

1538-39. Mimar Sinan’ın İstanbul’daki ilk eseridir. Cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret, darüşşifa ve çeşmeden ibaret külliye bir sokakla ayrılan iki blok halindedir. 1539 tarihli cami, kare planlı tek kubbelidir. Bu da Mimar Sinan’ın ilk eserlerinde İznik, Bursa ve Edirne’deki tek kubbeli camiler geleneğine bağlanarak mekân araştırmalarına başladığını gösterir. Batıdaki minare kare kaide üzerine yükselir. Siirt ulu cami gibi sonradan genişletilmiştir.





İSTANBUL ŞEHZADE CAMİİ – KÜLLİYESİ

1544-48. Mimar Sinan’ın çıraklık eseridir.  Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından, Şehzade Mehmed’in hatırasına inşa edilmiştir. Külliye içerisinde cami, türbe, medrese, imaret, tabhane, mektep, kervansaray ve muvakkithane vardır. İlk defa yarım kubbe uygulaması görülmüştür. Merkezi kubbelidir (Yonca yaprağı biçimi). Yapı 4 desteklidir ve her şey simetriktir.  Mimar Sinan bu yapıda Bursa etkisinden kurtulmuştur. Revaklı avlu ve merkezde bir şadırvan vardır. Yapı düzenli bir araziye dikdörtgene yakın bir şekilde yapılmıştır. Planı Fatih camiini hatırlatır. 2 minaresi vardır.






ÜSKÜDAR MİHRİMAH SULTAN KÜLLİYESİ

İki türbe, medrese, sibyan mektebi, imaret, hamam, kervansaray ve çeşme ile birlikte külliye olarak yapılan cami, kitabesine göre 1547’de tamamlanmıştır. Bugün; cami, türbeler, medrese, çeşme ve hamam ayakta kalabilmiştir. 4 ve L şeklinde eyvanlar bulunur. Medreselerde kubbelerle örtülü revaklar vardır.  Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı ve Rüstem Paşa’nın eşi Mihrimah Sultan için inşa ettirilmiştir.  Avlusu yoktur.  Plan itibariyle Şehzade camiye benzemektedir.






İSTANBUL SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ

1550-1557. İlk defa yarım kubbeli bir plana dönülür. Kalfalık eseridir.  Kanuni Sultan Süleyman Han inşa ettirmiştir. Bu külliye bir şehircilik örneğidir. 4 destekli plan şemasındadır. Merkezi kubbenin güneyinde ve kuzeyinde yarım kubbeler vardır. Yanlarda galeri uygulaması mevcuttur. Büyük-küçük, büyük-küçük kubbe uygulamalarına yer verilmiştir. Kuzeydeki avlu dikdörtgendir. Merkezde dikdörtgen şadırvanı bulunur. Avluya 3 kapıdan girilir. Yapıya girişi de 5 kapı sağlar. Birisi cümle kapısı, diğerleri yan kapılardır. Planı,  II. Bayezid Camii hatırlatır. Piramidal yükselişin en olgun şeması bu yapıda görülür. Giriş kapısında 3 katlı pencere dizini görülür. Ağırlık kulelerinde çokgenlik vardır. Çok olgun bir örnektir bu külliye. Uçan payandalar kubbeyi dıştan desteklerler. Camide muazzam kesme taş, diğer taraflarda kaba yontma taş kullanılmıştır. Şadırvan oldukça mütevazidir. Minarede çini plaklarla karşılaşılır. İç kısım; İznik çinilerinin kullanıldığı ilk camilerdendir. Mavi-beyaz renkler hakimdir. 128 adet penceresi bulunur. Yapıda ha keza renkli cam işçiliği mevcuttur. Süleymaniye Camii, medreseler, kütüphane, hastane, sibyan mektebi, hamam, imaret, hazire ve dükkânlardan oluşan Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçası olarak inşa edilmiştir. Caminin kıble tarafında içinde Kanuni Sultan Süleyman'ın ve eşi Hürrem Sultan'ın bulunduğu bir hazire mevcuttur. Sinan’ın da türbesi buradadır. Dört fil ayağı üzerine oturan caminin kubbesi 53 m. yüksekliğinde ve 27,5 m çapındadır. Bu ana kubbe, Ayasofya gibi, iki yarım kubbe ile desteklenmektedir. Kubbe kasnağında 32 pencere bulunmaktadır. Cami avlusunun dört köşesinde birer minare bulunmaktadır. Bu minarelerin camiye bitişik iki tanesi, üçer şerefelidir. Yapı, devrin bütün ihtişamını yansıtır. Yeşil mermerler Arabistan’dan getirtilmiştir. Farklı yerlerden sütunlar gelmiştir (4 büyük sütun). Evliya çelebi sütunlar hakkında değişik bilgiler vermiştir. Mısır’dan büyük granit sütunlar istenmiştir. Kapı ve pencere malzemeleri İstanbul’dan satın alınmıştır. Kubbe tuğlaları has köyde özel yapılmıştır. Ayasofya ve Bayezid cami iyice incelenerek yardımcı olmuştur. Teskiretü’l Bünyan’da caminin nasıl yapıldığı anlatılmıştır. Kalın halatlar kullanılmıştır. 






RÜSTEM PAŞA CAMİ

1561. Sadrazam Rüstem paşa için yaptırılan cami 8 desteklidir. Doğuda ve batıda iki merdivenle çıkılan cami, avlusuz olup; saçakvari geniş bir sundurma, yan cephelerin yarısına kadar camiyi kaplar. 8 desteklinin ilk denemesidir. 4’ü bağımsızdır. Kubbeye trompla geçilir. Esas özelliği caminin çinileridir. Avrupa’nın en güzel camisidir. İç kısım mavi-beyaz çinilerle resmen dans yapmıştır.







 TOPKAPI KARAAHMET PAŞA CAMİ VE MEDRESESİ

1558. 3 Şerefeli gibi 6 desteklidir. Merkezi kubbelidir. Köşelerde eksedraya benzer 4 yarım kubbe görülür. Galeri uygulaması bulunur. 7 bölmeli son cemaat yeri vardır. Avlu ölçüsü harimden daha geniş tutulmuştur. Yani avlu boyutu cami boyutuna göre bayağı büyüktür. kuzeyde U plan şemalı medreselidir. Medrese ve caminin avlusu ortaktır. Hem kullanışlı hem de simetriktir. Tasarım müthiş. Avlu ortasında şadırvan bulunur, bu tasarım ilktir. Minarede çiniler mevcuttur. Sade bir yapıdır. Fakat kemerlerde renkli taş işçiliği bulunur. minare poligonaldır. Medrese inşasında kasetleme tekniği görülür. Sade bir giriş kapısı vardır. Orta boylu bir camidir.






BEŞİKTAŞ SİNAN PAŞA CAMİ

1555. Kaptan-ı Derya Sinan paşa için İstanbul Beşiktaş’ta inşa ettirilen camide Mimar Sinan Edirne 3 şerefeli cami planını küçük ölçüde ele almış, aynı zamanda kesme taş ve tuğla dizilerinden değişik duvar örgüsünü de denemiştir. Burada 3 şerefelinin ağır fakat, unutulmaz mimarisinin değişik nispetlerle ve inceltilmiş payelerle iyice hafiflemiş, ferah bir mekan etkisi sağlanmıştır. Oldukça geniş şadırvanlı avlusu 3 taraftan medrese odalarıyla çevrilidir. Yapı 6 desteklidir. 3 şerefeliden küçüktür lakin daha ferahtır. Minberi mermerden yapılmıştır. Son cemaat yeri 5 bölmelidir. Ortası aynalı tonoz, yanlar kubbe örtülüdür. Yine galeri uygulaması gözlemlenir. Yapı içine sonradan eklenen kalem işi süslemeler yoğundur.






 
EDİRNEKAPI MİHRİMAH SULTAN KÜLLİYESİ

1565. Mimar Sinan Edirnekapı’da tepe üzerine mihrimah sultanın 1558’deki vefatından sonra, onun hatırasına bir cami ve külliye inşa etmiştir. Sinan bu camide yeni bir araştırma ile 4 paye üzerine oturan 19 metre çapında ve 27 metre yüksekliğindeki büyük kubbeyi, yanlara doğru kemerlerle açılan yarı yükseklikteki üçer küçük kubbeyle genişletmiştir. Yan mahfiller altışar sütunlu sivri kemerler üzerindedir. Burada orta kubbe yalnız başına yükselmiştir. Kubbenin altındaki 4 cephe kalkan duvarı üzerine 3 sıra pencere açılmıştır. Bu 4 cephe ince kalkan duvarlarının köşelerine oldukça uzun tutulmuş ağırlık kuleleri yerleştirmiş. Harimin kuzeyinde 7 kubbeli son cemaat yeri revağı vardır. Bu revak çok alçak tutulduğundan Mihrimah sultanın bu tek minareli camii, adeta tepede bir anıt gibi her tarafa hakimdir. Mekan etkisi, planı ve dış mimarisi bakımından her yanından deha fışkıran yeniliklerle dolu bu cami Sinan’ın araştırmalarında önemli bir adım olmuştur. Yapıda şadırvanlı ve revaklı avlu, medrese odaları tarafından U biçiminde çevrelenmiştir. Avlunun güney batısında sibyan mektebi ve türbe bulunur. ayrıca külliyede hamam yapısı vardır. 1719 tarihli çeşme geç dönemde eklenmiştir. Cepheye atılan büyük kemerlerin içine pencereler koyulmuştur. Mihrap, minber mermerdir. Renkli cam işçiliği de görülür. Alt pencerelerin alınlıklarında çini süsleme vardır. Galeri düzenlemesi vardır. Az sayıda orijinal kalem işi süslemeleri de mevcuttur.







İSTANBUL FINDIKLI MOLLA ÇELEBİ CAMİ

1561. Kazıasker Mehmet Efendi için yaptırılmıştır. 6 dayanaklı grup içerisine girer. Yanlarda eksedralar vardır.  Girişte iki 8’gen ayak serbest diğerleri duvarlara bağlıdır. Yarım kubbeyle örtülü mihrap önü 6 metre kadar dışarı çıkmaktadır. 5 bölmeli, üzeri kubbeyle örtülü son cemaat yeri revağı iki taraftan hafif dışarı taşar. Avlu günümüzde kaldırılmıştır. 1561 tarihli hamam da yıkılmıştır. Kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Yine bir yenilik görüyoruz; mihrap dışa taşırılmış eyvan içine alınmıştır. Yapı kesme taş malzemedir. Batı bölümünde caminin haziresi yer alır. Beden duvarlarında iki kat pencere düzeni mevcuttur. Sıva üzerine kalem işi süslemelerle karşılaşıyoruz. Baklava dilimli sütun başlıkları da görülür.






BABAESKİ SEMİZ ALİ PAŞA CAMİ

1561-64. Cami; medrese, hamam, kervansaray ve dükkanlardan ibaret bir külliye içerisinde yer alır. Cami 6 destekli grup içerisindedir. Yapının mihrap önü mekanı yarım kubbeyle örtülüdür. Hariminin doğu ve batı taraflarında 6’şar sütun üzerine oturan yan mahfiller bulunur. yapının 5 bölmeli son cemaat yeri revağı, ortada çapraz tonoz, yanlarda ikişer kubbeyle örtülüdür. Revaklı avlusu bulunur. mihrap, minber ve mahfilleri mermerdendir. Planda doğudaki çıkıntı batıdaki minare çıkıntısına nazire yaparak simetriyi bozmamıştır. Malzeme taştır. Minare tek şerefelidir. Son cemaat yeri revağı genişletilmiştir. Yapıda yan payandalar merkezi kubbeyi destekler. Tonozlarda klasik dönem soyut bitkisel motifli kalem işi süslemeler görülür. K.G.E mukarnaslarla hareketlendirilmiştir. Mihrabı örten yarım kubbede yoğun kalem işi süslemeler bulunmaktadır.






                                                                              

1 yorum: